1 Ocak 2008 Salı

Başhoroz köyü sakinlerinden İsa TEMUR beyefendi askerlik görevini tamamladıktan sonra çok sevdiği köyünden iş gereği ayrılmak zorunda kaldı. Bir türlü köy özlemini zihninden,kalbinden atamadı. Anlattığına göre bazen işe giderken, bazen piknik yaparken veya uykuya dalacakken aklına gelen dizeleri şu şekide satırlara işlemiş:

ÖZLEDİM

Yüksekçe bir yerden köyüme baktım
Efkara gelipte sigara yaktım
Şehir hayatından usandım bıktım
Tandırı, ocağı,külü özledim.

Sulu dere,kör pınarı,derin gölü,
Baş pınarı,kan oğlu,uzunlu yolu,
Hangisini sayam muhidim dolu,
Dağları taşları, yolu özledim.

Güneyde mezarlık, güneyde bağlar,
Köyümün durumu içimi dağlar,
Ölenden nasihat almamış sağlar,
Hayır öğütleyen kulu özledim.

Satırın kuyusu,bağların ardı,
Güllü dağı saklar tilkiyi kurdu,
Herkesin evinde arısı vardı,
Kovayı sepeti balı özledim.

Göllerinde yüzer kulaç atardım,
Akar sulsrında balık tutardım,
Tek söğüdün gölgesinde yatardım,
Ağacı,yaprağı, dalı özledim.

Bal olurdu çiçeğinden,gülünden,
Harmana giderdim tozlu yolundan,
Bahçe bostan sulanırdı gölünden,
Çağlayan suyunu,seli özlediim.

Çekilmiyor artık işin zahmeti,
Mevlam az veriyor gayri rahmeti,
Dinlenirdi büyülerin sohbti,
Nasihat verecek dili özledim.

Ebeyi dedeyi ana babayı,
Samanı, tezeğiyakan sobayı,
Anadut dirgen,atkı,yabayı,
Kazmayı, küreği,beli özledim.

Koyunla kuzunun karışmasını,
Okulda çocukların yarışmasını,
Bayramda küslern barışmasını,
Saygıyla öpülen eli özledim.

İbrahim,Mustafa,Fazıl Hacıyı,
Unuttu zannetmen FATMAbacıyı,
Hep beraber çektik derdi acıyı,
Şefkatle sarılan kolu özledim.

Felahiye yolu içinden geçer,
Köyümden ayrı kalmışım naçar,
Acep ekinlere girdimi biçer,
Unutamam bizim eli özledim.

Yozgat Boğazlıyan Başhoroz Köyü,
Cesurdur insanı, asildir soyu,
Buz gibi akar Ağa Pınar suyu,
Havayı yeşili, gülü özledim. derleyen: SALİH ULUSOY.

===Kültür===

Köyün gelenek görenek ve ananeleri çevre köylere yakın olmakla birli kte onlardan farklı olanlarıda mevcuttur örneğin domaçça, patatesanlamında, pelverde salça anlamında ,puhare baca anlamında kullanılmaktadır. Bu gibi bazı farklı kelimeler Eskişehir ve Afyon da yaşamaktadır. Başhoroz köyünün kırk-elli yıl önceki kültür yapısı ile günümüzdeki kültür yapısı arasında mealesef oldukça büyük farklar vardır. Dedelerimizin ninelerimizin anlattıkları düğünler, nişanlar, kına geceleri, köy odalarında oynanan oyunlar, yapılan şakalar, eğitim öğretim faaliyetleri, yardımlaşma, hatta toplu yapılan ibadetler ve sonrasında yenilen yemekler yapılan sohbetler gerçekten çok hoş. Bu gün ise meal esef medya yolu ile olsun fakülte okuyan gençler yolu ile olsun, ekonomik ve teknolojik imkanlar sebebi ile olsun dünyamızın küçülmesi neticesinde mevcut kültürümüz yok olma noktasındadır. Kültür emperyalizmi milli kültürümüzü yok olma noktasına getirmiştir. Şimdi düğünlerimiz avrupanın herhangi bir yerinde yapılan düğünlerden çokta farklı olmamaktadır. Yapılan eğlencerler, çalınan müzikler, oynanan oyunlar, yenilen ve içilenler neredeyse evrenselbir nitelik arzetmektedir. Köyümüzün kültüründen bahsederken belki de en iyisi geçmiş, hatıralarda canlılığını sürdüren bize has, öz kültürden, özümüzü yansıtan kültürden bahsetmek gerekir. ...................................................Salih Ulusoy.

Başhoroz, Boğazlıyan

Başhoroz, Yozgat ilinin Boğazlıyan ilçesine bağlı bir köydür.

Konu başlıkları
1 Tarihi
2 Coğrafya
3 İklim
4 Nüfus
5 Ekonomi
6 Muhtarlık
7 Altyapı bilgileri
8 Dış bağlantılar


Tarihi
Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında kesin bilgi olmamakla birlikte şifahen gelen bazı rivayetler mevcuttur.bunlardan en meşhuru şöyledir. İçanadoludan gelen türk boylarından bozoklar koluna mensuptur. Kayserinin incesu ilçesinde ve özvatan ilçesinde başhoroz kelimesini kullanan mahallelere ve soy isimlere bakılırsa bu kelimeyi bilinçli olarak daha sonra gelen nesiller tanışsınlar, buluşsunlar diye kullanmışlardır. Nitekim bu isimden ve dedelerinin nasihatlarından yola çıkan yöre sakinleri benzer hikayelere şahit olmuşlardır. Bu durumda gösteriyorki, bu üç yerde kalan kimseler ikiyiz üçyüz yıl önce birliktelermiş. Köyde fakılar,yörükler ve tülekler olmak üzere farklı tarihlerde geldikleri anlaşılan üçayrı boy ismi mevcuttur. Bunlardan fakı olanların bu ismi, arapçada fakih(hukukçu)anlamına gelen kelimeden aldıkları bilinmektedir. Zira köye ilk yerleşen ve en kalabalık nüfusa sahip olan fakıların köye yerleştiklerirada boya başkanlık eden kimsenin islam alimi(hoca-imam) olduğu biliniyor. Fakı kabilesinin ilk olarak Arabistan'ın Mekke kentine geldikleri Anadolu'da ilk olarak Adana'ya yerleştikleri, daha sonra bu yöredeki sineklerin develeri rahatsız etmeleri üzerine önce Özvatan daha sorada Başhoroza geldklri rivayet ediliyor. ..................................................Salih ULUSOY